Haber

Devlet Bahçeli: “Meclis Başkan Yardımcımız Celal Adan’ın doğru sözleri bizim de sözlerimizdir.

MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, Türkiye Büyük Millet Meclisi küme toplantısında; “Geçen hafta TBMM’de hain bir konuşma yapan tescilli bir bölücüye hak ettiği cevabı cesaretle veren TBMM Başkan Yardımcımız ve İstanbul Milletvekilimiz Sayın Celal Adan’ın doğru sözleri bizim sözümüzdür. Sayın Adan da terk edilmiş değil, yalnız değil. Saldırılar, istifaya davetler, hakaretler ayaklarımızın altındadır ve kararsızdır. MHP’nin her üyesi, doğru olanın olduğunu söyleyecek cesarete ve ahlaki tutarlılığa sahiptir. gerçek, yanlış olan yanlıştır. Kürkten ve Türk düşmanlığından faydalanan azgın güruh bize yöntem ve üslup dersi veremez” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, bugün partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Bahçeli şunları söyledi:

“YENİ YÜZYILIN CAZİBE MERKEZİ, DİREK BAŞI, TÜRKİYE CUMHURİYETİ OLACAK”

“Artık Türk tarihinin yeni bir eşiğindeyiz. Yüzyılda bir tanık olacağımız bir kader ve dönüm noktasındayız. Cumhuriyetin ilk yüzyılının bilgi, bilinç ve tecrübesiyle, bu tarihi okumaya hazırız. Türk milletinin ve Türk devletinin gelecek yüzyılda dünyaya güçlü fermanı, inanç doluyuz. Yeni yüzyılın çekim merkezi, Kutup noktası Türkiye Cumhuriyeti olacak. Zaman ve mekan üstünlüğü olacak. Türkiye’ye geçin. Bunu sağlayacak güç milletin kökünden ve ruhundan doğan Cumhur İttifakıdır. Türk ve Türk Yüzyılı başlamıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin 100. yılı şerefli tarihimizin geçiş aşamasıdır. Aydınlık geleceğe, Hayatı ve olayları Türkçe okumak, halkın egemenliğiyle anlamak erdemdir.

“TÜRK MİLLETİ YENİ YÜZYILA ALLAH’IN İZNİYLE İMZA ATACAKTIR”

Türkiye Cumhuriyeti sözde medeni ülkelerin merhameti ve hoşgörüsüyle kurulmamıştır. Bağımsızlığını lütufla elde etmedi. Hiçbir zaman sömürü çarkına takılmadı. Türkiye Cumhuriyeti asil ve onurlu bir savaşın muhteşem bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Devletimiz, anka kuşu gibi küllerinden doğan Türk milletinin, amaçlandığı coğrafyada, baş dik, onurlu ve bağımsız yaşama konusundaki çelik iradesini ve kararlılığını temsil eden inanç, inanç ve eşsiz kahramanlık abidesidir. yok edilmek üzere. Allah’ın izniyle Türk milleti yeni yüzyıla damgasını vuracaktır. Amacımız ve çabamız bu amacın gerçekleşmesine hizmet etmektir.

“TÜRKİYE CUMHURİYETİ YÜKSEK DEMOKRASİ STANDARTLARINA ADIM ADIM ULAŞIYOR”

Cumhuriyet, demokrasiyi geliştiren en yeterli yönetim biçimi, bireysel hak ve özgürlükleri güvence altına alan en yeterli sistemdir. Türkiye Cumhuriyeti giderek yüksek demokrasi standartlarına ulaşıyor. Tam tersine, bizce, kurnazca inkarcılığa yönelenler, demokrasiyi demagojiyle taciz eden, sorumsuz, sağduyudan yoksun siyasi iflas etmiş kişilerdir. Cumhuriyetin 100. yılında özellikle muhalefetten demokrasiyle ilgili sorular benzer cümlelerle duyuldu. Demokrasiden haberler: Siyasi çıkarcı insanlar, Cumhuriyet’e karşı potansiyel hazımsızlıklarını eş zamanlı olarak koro halinde dile getirerek, Cumhuriyet’e karşı tahammülsüzlüklerini kelime oyunlarıyla dile getirdiler. Geçit töreninde pek çok uydurma Cumhuriyet sevgisi duyulacak ama bu açık gerçek değil.

“CHP GENEL BAŞKANININ CUMHURİYETİN FİKİRLERİNİ ANLAMAK ÜZERE TANIMLANMASI İNANILMAZ BİR UTANÇTIR”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, misyonumuzun Cumhuriyeti ve demokrasiyi taçlandırmak olduğunu söyledi. Onun iddiasını ispatlayacak bir siyaset ve hayat gerçeğinden bahsetmek mümkün değil. Kılıçdaroğlu bize demokrasi olmadan Cumhuriyetin nasıl ayakta kalacağını anlatsın. Halk egemenliğine dayanan Cumhuriyetin demokrasiden yoksun bırakılması, her türlü anlam ve mantığa sığabilecek bir yoksulluğun ifadesidir. CHP Genel Başkanının fikir açısından Cumhuriyet’i anlayamaması, geri dönülemez bir utanç ve arkaik bir ikilemdir. Cumhuriyeti yok etmek amacıyla zillet kervanına katılanların, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün kuruluş şerefinden, kuruluş şerefinden, büyük emanetlerinden en ufak bir ilham ve ders almadıkları inkar edilemez.

“İYİ PARTİSİ CUMHURBAŞKANI SİYASETİNİN VE FİKİRLERİNİN EKSİKLİĞİNİ BİR KEZ DAHA ORTAYA ÇIKTI”

İYİ Parti Genel Başkanı da ülkemizin demokrasi krizi içinde olduğunu söyleyerek bu açıklamasıyla başarısız olduğunu, hayalperest, siyaset ve fikirden yoksun olduğunu defalarca ortaya koymuştur. Kriz demokraside değil, kimliğini kaybetmiş, Türkiye karşıtlığında bir araya gelen partilerdedir. Arkadaşlarına “kahrolsun” deyip partisinin büyük kurultayına sıkışıp kalan İYİ Parti Genel Başkanı’nın, Müslüman ve Arap ülkelerine de aynı şekilde yaklaşması utanç verici bir skandaldır. Para ya da çek defteri gibi cebimize koyacağımız canlar değil, gerekirse feda edilecek canlarımız var. Şüpheli parayı cebe atanların aynı zamanda hayatlarını da cebe attıkları iddiası, onları ele veren bir tür kötü alışkanlıkların itirafıdır.

“YENİ YÜZYIL ARTIK AYRILIĞIN ERİTİLME YAŞIDIR”

HEDEP Eşbaşkanları, ‘Cumhuriyeti demokratikleştirmek tarihi görevimizdir’ diyerek, sözde hak ve inanç sorununun, özellikle de sözde Kürt sorununun demokratik Cumhuriyet ile çözüleceğini küstahça ifade ettiler. Demokratik Cumhuriyet İmralı katilinin tezi ve önerisidir. Bölmek, yok etmek, parçalamak istediklerini söyleyemezler ama demokratik Cumhuriyetten bahsederler. Milletimizin aklını küçümsüyorlar. Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk yüzyılında bölücülükten, terörden çok çektik. Yeni yüzyıl artık bölücülüğün kökünün kazınacağı yüzyıldır. Terörü hayatımızdan çıkarmanın zamanı geldi. Terör çıkmazına saplanıp Türkiye’ye ihanet eden her düzeydeki PKK’lı terörist için tek çıkış yolu bellidir; Terör eylemlerine derhal ve koşulsuz son vermek, silahlarıyla dağdan inip teslim olmak, Türk adaletinin kararını kabul etmek ve cezalarını çekmek.

“ADADAN SAHİP DEĞİLDİR, TEK BAŞINA DEĞİLDİR. SALDIRILAR, İSTİFA ÇAĞRILARI VE HAKARETLER AYAĞIMIZ ALTINDA”

Türkiye Büyük Millet Meclisi bölücülük ve terör sevdalılarının meydan okuma ve propaganda yeri değildir. Türkiye Cumhuriyeti sınırları ve coğrafi bütünlüğü içerisinde Kürdistan diye bir yer yoktur. Evet diyen alçakların doğrudan karşılarında bulacakları güç, büyük Türk milleti ve onun aşığı MHP’dir. Geçtiğimiz hafta TBMM’de hain bir konuşma yapan tescilli bir bölücüye hak ettiği cevabı cesaretle veren TBMM Başkan Vekilimiz ve İstanbul Milletvekilimiz Sayın Celal Adan’ın isabetli sözleri bizim sözümüzdür. Bay Adan evsiz değil, yalnız değil. Baskınlar, istifa çağrıları, hakaretler ayaklarımızın altındadır ve istikrarsızdır. Her MHP’li, doğrunun doğru, yanlışın yanlış olduğunu söyleyebilecek cesarete ve ahlaki tutarlılığa sahiptir. Kürk ve Türk düşmanlığından istifade eden azgın güruh bize edep ve üslup dersi veremiyor.

“MHP VE CUMHURİYET İTTİFAKI, TÜRK MİLLETİNİN BARIŞINI VE KARDEŞLİĞİNİ SONUNA KADAR KORUMAYA YEMİNLİDİR”

Kan bağına ve soy bağına dayalı ırkçı milliyetçiliğin her türlüsü yabancıdır ve Türk milliyetçiliği anlayışına aykırıdır. Türk milliyetçiliği, Türk devletine vatandaşlık yoluyla bağlı olan herkesi Türk sayan, her türlü dışlamayı reddeden birleştirici bir düşüncedir. MHP ve Cumhur İttifakı, Türk milletinin huzur ve kardeşliğini korumak için sonuna kadar yemin etmiştir. Biz Türkiye’nin milli birliğini koruma konusunda tarafsızız, bunun bir bedeli varsa bunu gönül rahatlığıyla yapmaya hazırız. Türkiye Cumhuriyeti’ni, milli devlet özelliğini kaybetmiş, farklılıklar üzerine inşa edilmiş, çok uluslu, çok modüllü bir etnik kimlik olarak yeniden şekillendirmeye kimsenin gücü yetmez. Ayaklarımıza pranga vurmak isteyenlere izin vermeyeceğiz. Bölücü, yıkıcı ve neoliberal tehditleri aşma yolunda ilerleyeceğiz ve mutlaka başaracağız.

“BÜYÜK FİLİSTİN TOPLANTISININ CUMHURİYET KUTLAMALARI İÇİN PLANLANDIĞI İDDİASI, BOZUK, BİLİNÇSİZ BİR YALAN VE İFTİRADIR”

Türkiye zulmün karşısındadır, mazlumun yanındadır. Türk milleti Gazze’deki korkunç katliamlara elbette sessiz kalmayacaktır. Kalıcı barış ve ateşkes rejimi kaçınılmaz bir hedef olmalıdır. 28 Ekim’de İstanbul’da düzenlenen Büyük Filistin Mitingi’nin Cumhuriyet kutlamalarını örtbas etmek amacıyla planlandığı iddiası alçak, vicdansız bir yalan ve iftiradır. CHP yöneticileri 29 Ekim resepsiyonunu düşündükleri kadar neden Cumhuriyetin 100. yılında planladıkları büyük kongreyi 5 Kasım’da yapmaktan kaçındılar? “Madem bu partinin yaşı Cumhuriyet’in yaşıyla aynıysa neden kongresini aynı gün ve tarihte toplamama çekingenliğini gösterdiler?”

kiraz-haber.com.tr

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu